29 Ağustos 2014 Cuma

MİNİATÜRK;


30 Haziran 2001 tarihinde temeli atılan Türkiye’nin ilk minyatür parkı olan Miniatürk,
Toplam 60.000 metrekare alan üzerine kurulan Miniatürk’te, 15.000 metrekare maket alanı, 40.000 metrekare yeşil ve açık alan, 3.500 metrekare kapalı alan, 2.000 metrekare havuz ve suyolu, 500 araçlık otopark yer almaktadır.

Eş zamanlı yürütülen proje koordinasyonu sayesinde 22 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan Miniatürk, dünyanın en geniş maket alanına sahip ve en kısa sürede tamamlanan minyatür kentidir.


Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı Miniatürk’te, 59 eser İstanbul’dan, 55 eser Anadolu’dan 12 eser ise bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından olmak üzere126 maket eser sergilenmektedir. Maket yapımında sanayide kullanılan poliüretan bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanıldı. Maketler yerlerine yerleştirilmeden önce, Miniatürk Test Alanında bekletilerek açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edildi.


Ayasofya’dan Selimiye’ye, Rumeli Hisarı’ndan Galata Kulesi’ne, Safranbolu Evleri’nden Sümeli Manastırı’na, Kubbet-üs Sahra’dan Nemrut Dağı Kalıntıları’na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmıştır.


Anadolu ve çevresinde hüküm sürmüş, izler bırakmış her medeniyetin Miniaturk’te yer almasına özen gösterilmiştir. Miniatürk ile Antik Çağ’dan Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, 3000 yıllık yaşanmışlığın izleri Haliç kıyısına taşınmıştır.


Kendi içinde “masalsı” bir ortam yaşatmayı hedefleyen Miniatürk projesi, Anadolu, İstanbul ve eski Osmanlı coğrafyasından eserlerin oluşturduğu üç ana bölümde ele alınmıştır. Bölümler küçük peyzaj düzenlemeleriyle birbirlerinden ayrılırken, sürekliliği sağlanmış, ziyaretçiyi yönlendiren bir gezi güzergâhı oluşturulmuştur.


Miniatürk’te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla farklı mekânlar da tasarlanmıştır; 400 kişilik oturma kapasitesiyle amfi-tiyatro, Miniatürk’ü hatırlatacak hediyelik eşyaların satışa sunulduğu alışveriş merkezi, Türkiye-İstanbul Helikopter Simulasyon turu, küçük ziyaretçilerimizin ilgisini çekecek oyun alanı, Feribot, Miniland çocuk oyun alanı, Gezi treni, Masal ağacı, Olimpiyat stadı 4 büyükler, Satranç ve Labirent bunlardan bazılarıdır.
http://miniaturk.com.tr/
 
Adres:
Sütlüce Mahallesi, İmrahor Caddesi
 
34445 Sütlüce - Beyoğlu / İstanbul

 
Tel:
0 212 222 28 82
Fax:
0 212 222 21 06

 
E-Mail:
Ziyaret Saatleri
Müzemiz her gün 09.00-19:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Ücretlendirme

Tam bilet ücreti: 5 TL
Öğrenci, Öğretmen, Askeri Personel giriş ücreti: 3 TL
10 öğrenciye bir refakatçi öğretmen ücretsizdir.
Yabancı uyruklu ziyaretçi giriş ücreti: 10 TL
Ödeme Şekli: Nakit TL geçerlidir. Döviz ile ödeme kabul edilmemektedir.
Ulaşım

İETT hatlarının listesi:

Eminönü: 47, 47Ç, 47E, 47N Belediye Otobüsü
Mecidiyeköy ve Şişli: 54 HŞ (Hasköy/Şişli) Belediye Otobüsü
Taksim: 54 HT, 36 T (Hasköy- Taksim) Belediye Otobüsü
Topkapı: 41 ST ( Seyrantepe – Topkapı) Belediye Otobüsü
Ayrıca Seyrantepe / Topkapı minibüsleri

METROBÜS ile gelecek olan ziyaretçilerimiz, Halıcıoğlu durağında indikten sonra 41 ST Belediye Otobüsü/dolmuşuna binebilirler.
Uğramalı Haliç Turu
"Uğramalı Haliç Turu" ile Miniatürk'e artık Dentur Avrasya gemisiyle de gelebilirsiniz.
Not: Saat 10.00'da Beşiktaş'dan kalkan gemi seferi Ramazan ayı boyunca yapılmayacaktır.Tur Esnasında Görülecek yerler ve yapıtlar: Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Galata Köprüsü, Rahmi M. Koç Müzesi, Feshane, Eyüp Sultan Camii, Haliç Kongre Merkezi, Miniatürk.

Bilgi İçin;

Merkez Ofis Tel     : +90 444 63 36
Merkez Ofis Fax    : +90 216 325 36 01 
Hareket İskeleleri
 : 
Beşiktaş & Kabataş
Beşiktaş Terminali Tel
 : 
(0212) 258 93 14
Kabataş Terminali Tel
 : 
(0212) 244 01 81

 

Çalışan anneler için evden hızlı çıkma önerileri;


Küçük bir bebeğiniz olduğunda sabahları evden çıkıp işe gitmek bir kabusa dönüşebilir. Bu krizi önerilerimize kulak vererek, kolayca yönetebilirsiniz.


Çocuk sahibi olmadan önce sabahları sizi zorlayan tek konu muhtemelen sadece erken uyanmaktı. Artık bir bebeğiniz varsa, durumun değiştiğinin fazlasıyla farkındasınız. Hazırlık yapmadıysanız, sabahları hem bebeğinizle ilgilenip, onu anaokuluna hazırlamak hem de hazırlanıp işe gitmeniz oldukça zor. Stres olmayın! Birkaç hazırlık ve önlemle sabahların sizin için kabusa dönüşmesini önleyebilirsiniz. Önerilerimiz, yazının devamında…






 

Duşta her işi halledin


Uyanır uyanmaz kendinizi duşa attıp, dişlerinizi fırçalama işini de bu sırada yaparak zaman kazanabilirsiniz. Mesela saç kreminizi sürüp beklediğiniz 1 dakikalık sürede, dişinizi fırçalayabilirsiniz. Bir diğer kolaylıksa duşta uygulanabilen vücut kremleri... Bunlardan bir tane edinerek, duş sonrası kremlenme işlemini hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Üstelik vücudunuzu nemsiz de bırakmazsınız.


Önce kendiniz hazırlanın


Duştan sonra hazırlanmaya başladığınızda odadan bebeğinizin sesi geliyorsa, paniğe kapılarak işinizi yarım bırakıp yanına koşmayın. Birkaç dakika yatakta tek başına kalabilir. Giyindikten sonra sıra onunla ilgilenmeye gelebilir. Böylece daha az stres yaşayacağınızı garanti ediyoruz.

Çantayı geceden hazırlayın


Çocuğunuzun okul çantasını ya da ertesi gün gideceği yüzme kursu için eşyalarını geceden toplayın. Bu işi sabaha bıraktığınızda mayoyu ya da yüzme gözlüğünü unutmanız mümkün. Onu uyuttuktan sonra sakin kafayla ertesi günkü programı gözden geçirin ve çantasını hazıarlayın. Böylece sabah çantayı alıp çıkabilirsiniz.

Kıyafetleri belirleyin


Tıpkı çantası gibi çocuğunuzun kıyafetlerini de gece belirleyin. Pantolon, ayakkabı, hırka gibi detaylara karar verdikten sonra tişört seçimini ona bırakın. Böylece istediğini giymediği için huysuzlanmayacak ve sabahı sizin için zorlaştırmayacak.

Liste yapın


Sabah özellikle unutmamanız gereken işleriniz ya da yanınıza almanız gereken şeyler varsa mutlaka bir liste yapın. Programlı hareket etmek hayatınızı büyük ölçüde kolaylaştıracak. Ödenmesi gereken faturalar, mutfak eksikleri, yanınıza almanız gereken bilgisayarınız sabah telaşında aklınızdan uçup gidebilir. Bu listeyi hazırlamaksa sadece 5 dakikanızı alacak. Bunun için ideal zaman yine gece, bebeğiniz uyuduktan sonra.

Kahvaltıda pratik olun


Sabah ne kadar sizi zorlarsa zorlasın, kahvaltı etmeden evden çıkmayın. Evet uzun uzun kahvaltı hazırlayacak fırsatınızın ve zamanınızın olmadığını çok iyi biliyoruz. Çocuğunuzun kahvaltısını elbette hazırlarsınız, bu noktada sorun yok. Ama kendiniz de kahvaltı yapmalısınız. Gece masanın üzerine bir kase ve mısır gevreği bırakın. Sabah bunları görünce, kendinize birkaç dakika zaman ayırabilirsiniz belki. Hep pratik olacak hem de günün en önemli öğünü kahvaltıyı atlamayacaksınız.

Güzel Vakit Rehberi

 
Çocuklar için eğlenceli tatil günleri için program...
Odalarına asabilirsiniz:)

28 Ağustos 2014 Perşembe

Bebeğinizin mamasını kendiniz yapın

 

Bebeğinize mama yapmak sandığınız kadar zor değil.

Marketten aldığınız bebek mamalarına alternatif oluşturacak evde hazırlanan bebek mamalarını sizin için derledik.

Bebeğinizin mamasını yapmak sandığınız kadar zor değil. Üstelik vereceğimiz tarifler ile satın aldığınızdan çok daha uygun fiyatlarda ve çok daha sağlıklı yiyecekler hazırlayabileceksiniz. Böylece bebeğinize en iyi ve en sağlıklı yiyecekleri verdiğinizden emin olacaksınız. İşte size birkaç tavsiye...




Körili Havuç ve Kırmızı Mercimek Püresi

 Çocuğunuzu erken yaşlarda değişik tatlarla ve dokularla tanıştırmak, bir çocuğu yetiştirmenin en eğlenceli yollarından biridir. Mercimek ve köri bütün ailenin seveceği güzel bir birleşim olur.




Armut ve Yabanmersini Püresi

 "Süper yiyecek" olarak anılan yabanmersinleri, yüksek derecede antioksidan, lif, A ve C vitaminleri içerir. Armutu bir tutam tarçın ile birleştirerek sağlıklı bir mama hazırlamış olursunuz. Armut ve yabanmersini püresi, yeni yürümeye başlayan bebekler için harika bir yiyecek olacaktır.





 Naneli Bezelye

Neden bebeğinize taze nanenin canlı lezzeti varken o eski sıkıcı, düz bezelye püresini yediresiniz? Nane, bezelye için sadece bir lezzet arttırıcı değildir. Aynı zamanda sindirime de yardımcı olur.



Avokado Muz Püresi

Hepimizin bildiği üzere avokado ve muz harika besinlerdir ama onları hiç birlikte denediniz mi? Garip bir karışım gibi gözükse de, bunlar bebek maması cennetinde yapılmış en iyi püreyi oluştururlar. Avokado, antioksidan, beta-karoten, C ve E vitaminleri açısından zengin olduğu gibi muz, magnezyum ve potasyum deposudur.



Kremalı Kavrulmuş Mango Püresi

Diğer pişirme yöntemlerine göre kavurma, meyve ve sebzelerin doğal tadını ve besin değerlerinin korunmasında daha etkili bir pişirme şeklidir. Marketten aldığınız aromalı yoğurttan çok daha sağlıklı olan bu püre ile kavurma işlemi sayesinde hiç şeker kullanmadan bir tatlılık elde edeceksiniz.






En Güzel Bebekler;

 


 
 






 

 

Çocuklar için tehlikeli olabilecek 30 yiyecek;




Amerikan Pediatri Akademisi, özellikle çocuklar için tehlikeli olabilecek 30 yiyeceği açıkladı:


1. SOSİS: Akademi, 10 yaşından küçük çocuklardaki boğulma olaylarının yüzde 17'sinin sosisten kaynaklandığını, sosisli sandviçin uyarıyla satılması gerektiğini söylüyor.



2. FUGU BALIĞI: Kâğıt kadar ince dilimler halinde satılan fugu balığında tetrodoksin adlı, oldukça etkili bir zehir bulunuyor. Bu balığı pişiren şefler özel eğitim alıyor.

3. ACKEE MEYVESİ: Batı Afrika ve Jamaika'da yetişen meyve kesildikten sonra kabuğunun kırmızıya dönmesi beklenmezse koma veya ölüme yol açabiliyor.

4. FISTIK: Toplam nüfusun yüzde birinin fıstık alerjisi var. Ölümle sonuçlanan alerji vakalarının büyük bölümü fıstıktan kaynaklanıyor.

5. YEŞİLLİK: Ispanak, roka, marul, lahana, kıvırcık salata gibi yeşilliklerin iyi yıkanmaması bağırsak bakterilerine davetiye çıkarıyor.

6. IŞGIN: Bu Asya kökenli bitkiden fazlaca tüketildiğinde bitkideki toksinler zehirlenmeye yol açıyor.



7. TON BALIĞI: Dünyanın en çok tüketilen balıklarından olmasına rağmen çok fazla yenildiğinde sinir sistemine zarar vererek kalp hastalıkları riskini artırıyor.


 8. MANYOK: Nişastası yapılan bu köklü bitki de eğer doğru tüketilmezse siyanür üreterek zehirlenme riski yaratıyor.

9. KAHVE: İçeceği elde edilen bu bitki, kalp krizine yol açmasının yanı sıra, uyuma zorluğu ve dişlerde sararmaya yol açıyor.


10. MANTAR: Bu bitkinin yabani olanları, zehirlenmelere ve hatta halüsinasyonlara neden oluyor.

11. PATATES KIZARTMASI: Patates kızartmsının içinde yüksek oranda bulunan akrilamid maddesi nedeniyle uzun süre tüketilirse damar sertliği, şişmanlık ve kansere neden olabiliyor.

12. HAMBURGER: En zararlı yağ türü olan trans yağların kullanımı nedeniyle kalp hastalıkları meydana geliyor.

13. ALKOLLÜ İÇECEK: Alkol kullanımı beyin ve sinir sistemini olumsuz yönde etkiliyor

14. ÜZÜM: Şeker oranı yüksek olan bir meyve olan üzüm, diyabetli kişiler için zararlıdır.

15. SOSİS, SALAM: İçinde sodyum nitrit bulunan salam ve sosisin tüketilmesi kansere neden oluyor.

16. ÇİKOLATA: Yüksek orandaki kakao, şeker ve katkı maddelerini içinde barındıran çikolata kandaki kolesterol miktarını yükseltiyor.


17. CİPS: Cips yemek yağ içmekten farksız diyen uzmanlar, kanserden obeziteye, diyabetten alzheimere kadar birçok hastalığa neden olduğunu vurguluyor.


 18. DONDURMA: Kolay bozulabilme özelliğine sahip olan dondurmanın içindeki maddelerin bozulma nedeniyle ortaya çıkması bağırsak hastalıklarına yol açıyor

19. ASİTLİ İÇECEK: İçerisinde asit barındıran bu içecekler mide ve bağırsak hastalıklarına neden oluyor.

20. HAMUR İŞİ: Bu tür yiyecekler kolesterol dengesini bozuyor.

21. DONDURULMUŞ GIDA: Bu tür gıdaların dondurulma işlemleri esnasında zararlı organizmaların üremesinden dolayı mide ve bağırsak hastalıkları meydana geliyor.

22. HAZIR ÇORBA: Toz haline getirilmiş, defalarca işlem görmüş, içinde çok fazla katkı maddesi bulunan hazır çorbalar kansere neden oluyor.

23. KREM PEYNİR: Yüksek oranda yağ içeren bu ürünler kalp sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.

24. RUS SALATASI: İçinde bulunan mayonezin asit (sirke ve ya limon suyu) kullanılarak yapılması, gıda kaynaklı hastalıklara neden oluyor.

25. MAKARNA: Hamurdan yapılan makarnanın fazla tüketilmesi mide hastalıklarına neden oluyor.


26. PASTA: Pastaların içinde çok miktarda bulunan şeker, yağ, un gibi maddeler mide hastalıklarına yol açıyor.


27. PATLAMIŞ MISIR: Yapılan bir araştırmada patlamış mısırın kalori ve yüksek oranda doymuş yağ içerdiği ortaya çıktı.

28. BOYALI ŞEKER: İçinde boya yapıcı kimyasalları barındıran şekerler diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.

29. KABUKLU DENİZ ÜRÜNLERİ: Doğru şekilde temizlenmeyen kabuklu deniz ürünleri bağırsak hastalıklarına neden oluyor.

30. ÇİĞ YUMURTA: İçinde bulunabilecek zararlı salmonella mikrobu nedeniyle hastalıklara yol açıyor.

 

Çocuklara Söz Geçirme Sanatı;




Çocuk sahibi olmanın güzel olduğu kadar zor zamanları da vardır. Sizin hayatınızın bir parçası olan sıradan şeyleri çocuğunuzun yapması için mücadele vermeniz gerekebilir.
 Çocuk sahibi olmanın güzel olduğu kadar zor zamanları da vardır. Sizin hayatınızın bir parçası olan sıradan şeyleri çocuğunuzun yapması için mücadele vermeniz gerekebilir.
Diş fırçalatmak, televizyonu kısıtlamak, banyoya sokmak, oyuncaklarını kardeşiyle paylaşmasını sağlamak… O halde strateji belirleyip taktik uygulamakta fayda var! İşte size taktikler.

 
1) Banyo nasıl yaptırırım?

 Banyoya sokmak, hele hele saçlarını yıkamak sizi çok yoruyor, onu da çok sıkıyorsa…
 Ne yapmalısınız?
*İşe, siz saçlarını durularken gözlerinin yanmaması için gözlerini kapatması gerektiğini öğreterek başlayabilirsiniz.
 *Şampuanlı saçlarla nasıl göründüğünü aynada gösterebilir, saçlarına komik şekiller yaparak onu güldürebilirsiniz.
 *Tüm zamanınızı saç yıkamayla geçirmek istemiyor ve işi daha hızlı halletmek istiyorsanız, “Saçlar en hızlı nasıl yıkanır?” yarışması yapabilirsiniz. Zaman tutarsınız; yıkama işlemi bitip saçlarının temizlendiğini gördüğünüzde, “İşlem tamam!” diye bağırarak oyunu sonlandırabilirsiniz. Hem onu eğlendirmiş hem de işi en çabuk şekilde bitirmiş olursunuz.
 
2) Dişlerini nasıl fırçalatırım?
 
Dişlerini fırçalatmak imkansız gibi görünüyorsa…
 Ne yapmalısınız?
*En sevdiği oyuncağın dişlerini nasıl fırçaladığını size göstermesini isteyin. Böylece, fırçalamayı bilip bilmediğini öğrenmiş olursunuz. Yapılan araştırmalara göre, birçok çocuk dişlerini fırçalamak istemekte ancak nasıl yapacaklarını bilememekte.
 *“Diş fırçalama vakti” diye seslenmek yerine “Diş boyama zamanı”diyebilir ve boyuyormuş numarası yapabilirsiniz. Ya da diş macununun ”sihirli dilek macunu” olduğunu, her dişlerini fırçaladığında bir dilek tutabileceğini iddia edebilirsiniz.
 Ne söylemelisiniz?
*“Dişlerini fırçalamamı ister misin? Yoksa kendin mi fırçalamak istersin?” sorusu ona kendini önemli hissettirecektir.
 *“Yarışalım mı? Bakalım kim dişlerini daha uzun süre fırçalayacak!” diyerek dişlerini daha uzun süre fırçalamasını sağlayabilirsiniz.
 
3) Paylaşmayı nasıl öğretirim?
 
Çocuğunuz hiçbir şeyini paylaşmak istemiyor, huysuzluk yapıp ağlamaya başlıyorsa…
  Ne yapmalısınız?
*Çocuğun ilk defa bir şeylerini paylaşmasını sağlamak, ancak bazı oyuncaklarından ikişer tane edinilmesiyle mümkün olur.
 *Bir şeylerini paylaştığında onu mutlaka ödüllendirmeli, takdir etmelisiniz. Böylece bu davranışı benimsemesini ve paylaşırken kendini iyi hissetmesini sağlamış olursunuz.
 *Çocuğunuzu karşınıza alıp paylaştığı oyuncakların oyun arkadaşlarının olacağı anlamına gelmediğini, oyuncaklarının kendisinde kalacağını anlatmalı ve rahatlatmalısınız. Bu bilgi, oyuncaklarını daha rahat paylaşabilmesini sağlar.
 Ne söylemelisiniz?
*Çocuklar oyuncaklarını paylaşırken, siz de oyun süresini belirtmelisiniz. Böylece aralarındaki paylaşım sorunu çözülmüş olur.
 *“Elif bebeğin saçını tarıyor, sen de sütünü hazırla” gibi cümlelerle onları aynı oyuna dahil edebilir, aralarında oyuncak kavgası çıkmasına da engel olabilirsiniz.

4) Televizyonu nasıl kısıtlarım?

 Çocuğunuzun ileride televizyon ve bilgisayar ekranının başından kalkmayan zamane çocuklarından olmasını istemiyorsanız…
 Ne yapmalısınız?
*Televizyon önünde geçirmesi gereken saatleri belirleyebilirsiniz. Bunu da “Sadece bir program izleme hakkın var, bir tane daha izleyemezsin”diyerek belirtebilirsiniz.
 *Televizyon önünde yemek yemesine izin vermemelisiniz. Çünkü bu onu asosyalleştirebilir. 
Ne söylemelisiniz?
*“Televizyonu sen mi kapatırsın, yoksa ben mi kapatayım?”, “Bu program bittiğinde en sevdiğin oyuncaklarla oyun oynayalım mı?” ya da “Ona kadar sayıyorum ve televizyonu kapatıyoruz, hatta sen saymak ister misin?”gibi sorularla dikkatini televizyondan alabilir, başka şeylere kaydırabilirsiniz.
 *Çocuğunuzu rahatlamak için akşam çok geç kalmayacağınızı, hatta uyku saatinden önce yetişirseniz beraber bir oyun bile oynayabileceğinizi söyleyebilirsiniz.





 

Emirgan Korusu Sarıyer,İstanbul

Emirgân Korusu, İstanbul'da Sarıyer ilçesi'nde yer alan bir korudur. İstanbul Boğazı kıyılarında, Emirgân-İstinye semtleri arasında yer alır. İstanbul Boğazı kıyısında,çevresi yüksek duvarlarla çevrilmiş durumdadır.

Koru, 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han'a armağan edilmiştir. Daha önce Feridun Bahçeleri olarak anılan bölge bundan sonra Emirgân Korusu olarak anılmaya başlanmıştır. Emirgan korusunda 3 köşk bulunmaktadır. Günümüze de ulaşan bu köşkler Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olarak adlandırılmaktadır. 2006 yılından itibaren her yıl Nisan ayında Lale Festivali düzenlenmektedir.
Kısa bir tanıtımdan sonra çocuklu aileler için emirgan korusunda vakit geçirmek isteyenler gün boyunca çok güzel bir ortam bulacaklar.Ulaşım yöntemlerini aşağıda belirttim.Özel aracınızla geldiğinizde Emirgan korusuna hem sahilden hemde maslak yönünden geldiğinizde giriş yapabilirsiniz.Emirgan korusu içerisine aracınızla girebilirsiniz.içerde belirli noktalarda otopark mevcuttur.
 
 
 
 
 
 
 
Otopark ücreti gün boyu 5-10 Tl arasındadır.Tavsiye olarak aracınızla giriş yaptıktan sonra balıkların bulunduğu akvaryumlu alana gitmenizi aracınızı ordaki otopark alanına park etmenizi tavsiye ederim.
Akvaryumun bulunduğu alanda hem büyük bir park ve akvaryumun olması sebebiyle çocuklarınız burda uzun bir süre eğlenceli bir vakit geçirebilir.Aracınızı park ettikten sonra otopark alanlarına yakın yerlerde isterseniz masalı alanlarda isterseniz çimler üzerinde sofranızı kurarak piknik yapabilirsiniz.
 
Mangal yakılması yasaktır.Mescid bulunmaktadır.Yine küçük bir tavsiye olarak Emirgan korusuna gidiş saatiniz en geç 10:00-11:00 arasında olsun aksi taktirde yer bulmanız biraz zor olacaktır.Özellikle haftasonları aşırı derecede yoğun olmaktadır.Bu yüzden sabah erken saatlerini tercih etmeniz sizin için çok süper olacaktır.Sabah erkenden çocuklarla kahvaltınızı yaptıktan sonra balıkları izleme ve parkta oynayarak,etraftaki laleleri,çiçekleri,ağaçlardaki sincapları izlerken bolca vaktiniz olacak.
 
İyi eğlenceler...
Emirgan Korusu Toplu Taşıma İle Nasıl Gidilir?
Emirgan Korusu ‘na toplu taşıma araçlarıyla ulaşmak için İ.E.T.T. ‘nin sahil yolundan Sarıyer’e giden bütün otobüslerini kullanabilirsiniz. Emirgan durağından sonra 5 dakikalık bir yürüyüşün ardından a ulaşabilirsiniz 
  • İstinye, Bahçeköy, Sarıyer yönünden gelmek isteyenler; 25E, 42T, 40T numaralı otobüslerle gelebilirler.
  • Kabataş yönünden gelmek isteyenler; 25E, 40T, 22RE numaralı otobüslerle gelebilirler.
  • Mecidiyeköy yönünden gelmek isteyenler; 29Ş numaralı otobüslerle ulaşabilirler.
  • Zincirlikuyu yönünden gelmek isteyenler; 40B numaralı otobüslerle Emirgan Korusuna Ulaşabilirler.
  • Taksim’den 40, 42T, 40T otobüslerinden birine binerek yaklaşık 12 dakika içinde Emirgan Korusu’na ulaşabilirsiniz.
  • Mecidiyeköy’den 25L’ye binip 4.Levend’de indikten sonra EL2’ye binerek Emirgan’a ulaşabilirsiniz.
  • İstinye İskele’den 40 numaralı otobüse binerseniz 22 dakika içinde sizi Emirgan’a götürecektir.
Özel Araç İle Emirgan Korusuna Nasıl Gidilir?
  • Emirgan Korusu’na özel araçlarıyla gitmek isteyenler sahil yolu ile Beşiktaş yönünden Emirgan’a geldiklerinde Sakıp Sabancı Caddesi’nde soldan tabelaları takip ederek Emirgan Korusu’na gelebilirler.
  • İstinye tarafından gelecekler ise, İstinye Bayırı’na girmeyip Tormak Burnu’nu geçtikten sonra düz devam ettiklerinde sağdaki tabelalarla Emirgan Korusu girişine ulaşabilirler.
  • Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ‘nün Avrupa yakasından Küçükarmutlu Sapağı ‘nı kullanarak sahil yoluna ulaşmanız yeterlidir.
  • Anadolu yakasından gelecekler ise: Kadıköy’den vapurla, Üsküdar’dan ise motor ve vapurla Beşiktaş’a geçip Beşiktaş-Ortaköy yolundan geçen herhangi bir otobüse binmeleri yeterlidir